Ritmini Seç
Şarkı Bekleniyor...
Misafir - Üye
0:00 / 0:00
Geceye Bir Şiir Bırak ..02:16 09.02.2020 önce
Sude
Kullanıcı
23:50 22.06.2018
0

Durma artık burada uysal âşık! 
Aydınlık milinin yatağında.
Bilemiyoruz belki de meşe o ağacın adı, 
Anlamıyoruz varolduğumuzu gölgesinde ağırbaşlılığın.
Veda geliyor şimdi, öğretmek için
Sergilenmeyi, uçuşan geriye dönen vakitte.

Kime, kime gönderiyor incelen yapraklarını 
güzün, kavisin beyaz yanağıyla?

Bu aklıkta, minarem mavi benim.
Işığım denize kayıyor, bir sayıklama 
İzleğiyle, bir zamanlar pay verdiğimiz insanlığa! 

23:50 22.06.2018
Nesrin
Kullanıcı
22:16 23.06.2018
0

Martilarin sana dogruyu soyleyecekti
arzu tramvaylarina binmeseydin...
Acilarin seni yeni bir sehre goturecekti
yuruyusune vurulmasaydin...
Tuhaf, ele gecmez, tehlikeli bir hayvandin.
Sehrin yaban adamlari sana oyle bakmasaydi,
uyur, bir daha uyanmazdin...

22:16 23.06.2018
aysun
Kullanıcı
02:06 24.06.2018
0

Ağaç demiş ki baltaya
Sen beni kesemezdin ama
Ne yapayım ki sapın benden
Bak şu ağacın bilincine sen
Ölen ben, öldüren benden

Bunca analar ağlayıp durur da
Akıp gider gelinciklerden
Kör müdür sağır mıdır bu ırmak
Ölen ben, öldüren benden

Her yerde böyle olmuş bu
Önce dağa, taşa, ağaca söyletmiş halk
Sonunda sabahın bir yerinden
Uyanıp kalmış ayağa ırmak
Ölen ben, öldüren benden 

02:06 24.06.2018
alp
Kullanıcı
21:57 26.06.2018
0

Ala gözlerini sevdiğim dilber
Seni görmeyeli göresim geldi
Altun kemer sıkmış ince belini
Usul boylarını sarasım geldi

Küçücüksün güzel etme bu naazı
Ciğerime bastın ateşi kozu
Başına sokmuşun gülü nergisi
Yüzünü yüzüme süresim geldi

Aladır gözlerin karadır kaşın
Aradım cihanı bulunmaz eşin
Yaylanın kenarından beyazdır dosun
Uzanıp üstüne ölesim geldi

Karac(a) oğlan der ki bilirim seni
Adadım yoluna kurban bu canı
Koynunda beslesen ayvayı narı
Çözüp düğmelerin deresim geldi

21:57 26.06.2018
edebiyatçı
Kullanıcı
22:00 26.06.2018
0

CIMBIZLI ŞİİR

Ne atom bombası 

Ne Londra Konferansı 

Bir elinde cımbız,

Bir elinde ayna,

Umrunda mı dünya

 

                  Orhan Veli 

22:00 26.06.2018
muzo
Kullanıcı
00:49 27.06.2018
0

Benim gönlüm sarhoştur
Yıldızların altında
Sevişmek ah ne hoştur
Yıldızların Altında

Sular rüzgarı dinler
Aşıklar hep serinler
Çoban yolları inler
Yıldızların altında

Yanmam gönlüm yansa da
Ecel beni ansa da
Gözlerim kapansa da
Yıldızların altında

Mavi nurdan bir ırmak
Gölgede bir salıncak
Bir de ikimiz kalsak
Yıldızların altında

Ne keder ne yas olur
Çakıllar elmas olur
Bir kadeh bir tas olur
Yıldızların altında

Ettiğim ah değildir
Bahtım siyah değildir
Buse günah değildir
Yıldızların altında

00:49 27.06.2018
seren
Kullanıcı
00:52 27.06.2018
0

Bağından her güzel bir gül seçerdi,
Bundan mı sarardın soldun,ey gönül?
Kadınlar geçerdi,kızlar geçerdi,
Bir zaman aşk için yoldun,ey gönül!

Dünyaya baksan da gülümser gibi
Uzuyor hayatın bir keder gibi,
Ellerde dolaşan kadehler gibi
Yıllarca boşaldın,doldun,ey gönül!

Çare yok,matemin çok derinse de,
Hasretin tükenmez yaşın dinse de.
Gençliği hoş geçti,eğlendinse de
Sanmam ki bahtiyar oldun,ey gönül! 

00:52 27.06.2018
sevtap
Kullanıcı
23:52 28.06.2018
0

Uzağı ne zaman düşünsem aydınlık
Burda geceler kaldı sen gittin
Geceyle uyku suyla yosun
Benimle olduğun bilmez misin

Uzak ve beyaz şehirlerden
Bir ince yağmurla gelirsin
Gece bekçisini sokağından
Garibi yatağından çeker alırsın

Bir hikaye bilir söylerim
Dost yıldızlara karşı ve sabaha doğru
Bu hikayenin bir ucu sendedir
Kurtarmak isterim kurtarmak isterim
Bütün uçurtmaların ipi elindedir.

23:52 28.06.2018
edebiyatçı
Kullanıcı
21:36 01.07.2018
0

                       OĞLUMA

Biliyorsun ki, oğlum, ortada ne sen varsın,
Ne seni yeryüzüne getirecek bir anne:
Bir gün cihana gelmen mukadderse, anlarsın,
Bu gelişten gözümü, gönlümü yıldıran ne?

Her gün saban başında topladığın kederler
Seni yorgun çıkarır sabahın altısına
Çalışkan ellerine bakanlar kirli derler,
Leke derler alnında güneş karaltısına.

İnce belin bükülmez zamanın dizlerinde,
Öpülen eteklere ayağını silersin.
Yoksulluğun yüzerek sonsuz denizlerinde
Gördüğün her kıtaya açıktan diş bilersin.

Ayağında çarıklar dökülür parça parça,
Gözyaşların çürütür gömleğinin kolunu.
Bir lokmanın ardında dolaşır haftalarca,
Sürgün gibi gezersin kendi Anadolu’nu!

Fazilet arkadaşın, hakikat yoldaşınla
Seyredersin yabancı bir ufkun baharını,
Bulutları delsen de yükselen dik başınla
Sonunda mal edersin bir dişiye varını.

Akşamları bir camın önünde seni değil,
Elindeki çıkını gözetleyen karındır.
Hakkın önünde eğil, zulmün önünde eğil!
Taçlar bile cihanda eğilen başlarındır…

Derdim, omuzlarına yük olmasın bu varlık,
Derdim, oğlum ne haktan, ne kuldan bir şey umsun.
Nasip olmaz kimseye bu kadar bahtiyarlık
Ki sen benim doğmamış, doğmayacak oğlumsun.

 

                                                          Faruk Nafız Çamlıbel

21:36 01.07.2018
tuba
Kullanıcı
21:38 01.07.2018
0

Divane ettin aklımı
Taştan taşa vura vura
Aradım can yoldaşımı
Baştan başa sora sora

Kimi yanar kimi söner
Kimi iner kimi biner
Saraylar virana döner
Baştan başa dura dura

Gir Mahzuni dost bağına
Kar yamış dostluk dağına
Gençliğim ömrüm çağına
Baştan başa yara yara

21:38 01.07.2018