GÜNDÖNÜMÜ
İki dağ boyu bir derdin, bu
Gönüle izdüşümü.
Uçtan uca keder
Uçtan uca sefalet.
Hangi cümleye hangi kelime
Hangi kelimeye hangi ek
Böyle derdi anlatmaya
Kaç anadil gerek?
Unutulmuyor elbet
Karşımda, gözlerime bakarak
İzleyişin, defalarca ölüşümü.
Kavrayışın, binbir maskemin ardından
-belki de tek- sahici gülüşümü.
Unutamadım elbet
Çevrendeki milyon tane ağıza
Milyar tane cümleye susuşunu.
Çepeçevre sarılı betondan zihnimin
-belki de çok- çatlağını sezişini.
İki dağ boyu bir derdin, bu
Gönüle izdüşümü
Bazı tarihler söylüyorlar ama (inanma!)
19 ağustos bir öğleden sonra
Başladı dünyanın
gün dönümü.
Dize dize yazmaya gerek yok
Senin gözlerin varken şiir misali
Dize dize mısra mısra severim seni
Uzatıp göz yormaya gerek yok
Acı
Yaşamak uğruna
ölmek bu olsa gerek
Sevmek uğruna
acı çekmek bu olsa gerek
Hayat uğruna
savaşmak bu olsa gerek
Peki ya senin uğruna
Üzülmek niye?
Bi Damlacık
Duru bir yeşildi ortalık
Akşam güneşi kırılmış bir mızrak boyu
Ve çocuk sesleriyle iniyordu ışık,
Ağlarda sanki dargın bir kılınç balığı
Pullarını döküyor üstüme
Bir sessizliği anlatmak için yazıldı bu şiir
Belki de anmak için
bi damlacık bir sessizliği
Aşk okudum Aşk dokudum
Ben bu gönül tezgahında
Aşk dokudum, aşk okudum
Erenlerin dergahında
Aşk okudum, aşk dokudum
Her güçlüğü bile bile
Göznuruyla, sabır ile
Yumak yumak, çile çile
Aşk dokudum, aşk okudum
Bir ömür yana yakıla
Yazdığım sığmaz akla
Acımadım kırkdört yıla
Aşk okudum,aşk dokudum
Sevgi insanlığın özü
Odur aydınlatan bizi
Hak yolunda oldum terzi
Aşk dokudum, aşk okudum.
Günahından, sevabından
İçtim aşkın şarabından
Uluların kitabından
Aşk okudum, aşk dokudum
Aşk için şan da, şeref de
Okudum saplı bu hedefte
Yıllar yılı bir gergefte
Aşk dokudum, aşk okudum
Ümit Yaşar aşkla bende
Kötülük olmaz sevende
Bu can kaldıkça bu tende
Aşk okurum, aşk dokurum.
Bilinçsizce şekilleri birleştiriyorsun
Yalnızca kesici bir alet edineceksin belki de..
Korkuyorum..
Korkularım, geceyarıları uyanıp aya bakıyor
Ay, tanrının bıraktığı parmakizi gökyüzünde!
Ben, bu aşkta uzaya açılacağım yekpare,
Diyorsun. giyinmişsin. kararlısın anlaşılan.
Sınırını izinsiz geçen kaç düşman askeri vardı ki sanki
Dur! Yabancı! Parola!
Hiçbir vahşi kurt
İnsana sığınmaz yaralandığında!
Parola: suskun kalakalan dudaklarda
Vurularak yakalanmış firari bir sevgili..
Hani
Ecelle aramda gerili sestelleri
İçinden süzülür ya
Rüzgar gibi bir melankoli
Diye yazmıştın, bilmem hatırlar mısın,
Tanıştığımız gün çakıltaşlarını kaydırarak
Bir ebru ustası edasıyla yalıçapkını denize..
İşte tam bu esnada, şimdi, ayrılırken
Casus hatıra uçakları beliriyor ardı ardına
Radar ekranı yeşil nemli gözlerinde!
Sonbahara takılmış bir ağaç
Çığlık çığlığa nasıl düşürürse yapraklarını
Bir kelebek
Nasıl saklarsa ruhunda meleklerin öldürdüğü bir tırtılı
Öyle bir trajediyle
Öyle bir dönüşümle kabulleniyorum
Kendi doğana sırnaşmanı!
Mutluluklar diliyorum sana yavrum
Yalnızca kesici bir alet edineceksin belki de..
Bekliyorum..
Bekleyişlerim, geceyarıları uyanıp aya bakıyor
Ay, suçlu bir tanrının robot resmi gökyüzünde!
Ben Senden Önce Ölmek İsterim…
“Sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar…
Ama
biz
o zamana kadar
o kadar karışacağız ki birbirimize
atıldığımız çöplükte bile
zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak iki çiçek açacak :
biri
sen
biri de
ben.”
Her İnsan Öldürür Sevdiğini
Her insan öldürür gene de sevdiğini
Bu böyle bilinsin herkes tarafından,
Kiminin ters bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!
Kimisi aşkını gençlikte öldürür,
Yaşını başını almışken kimi;
Biri Şehvet'in elleriyle boğazlar,
Birinin altındır elleri,
Yumuşak kalpli bıçak kullanır
Çünkü ceset soğur hemen.
Kimi pek az sever, kimi derinden,
Biri müşteridir, diğeri satıcı;
Kimi vardır, gözyaşlarıyla bitirir işi,
Kiminden ne bir ah, ne bir figan:
Çünkü her insan öldürür sevdiğini,
Gene de ölmez insan.
GamzeleriM
Ben hüzünlerle sevdim şiirleri
Ben hüzünlerle büyüttüm kendimi
Küçükken gamzelerim vardı benim
Büyüdükçe hüzne sattım hepsini...
aşk olmaz
seven uzaklaşmaz seven uzakta durmaz
seven uzaklaşmaz bu mümkün değil
seven koparır alır sevdiğini
hayatın değerini o kadar çok bilir ki
her saniyeyi her anı
sevilenle geçirmek ister
sevilenden ayrı olduğunda canı yanar
ayakları kendiliğinden
sevilenin yollarına çıkar
öyle soğuk tavırlar
o uzak durmalar aşka yakışmaz
sevende bu gafletlerden
zerrece eser olmaz
seven soyutlar kendini yarden gayrısından
hevesleri heyecanları beğenileri
onunkiyle değişmiştir
artık o olmuştur
kendinde kendinden birşey kaldıysa
zaten adı aşk olmaz
muhabbetsiz hiç olmaz
içindeki sevgi
kelimelere dökülmeden bir şekilde
aşk yerini bulmaz
seven başka elleri tutmaz
yollarda başkalarıyla adım atmak
güzel gelmez o olmadıkça
heyecanları hevesleri hep ona aittir
seven tenine başka bir ten katmaz
başka koku olmaz teninde
sevilenin kokusundan başka
ikisinden biri başka tene dokunduğunda
zaten orada aşk olmaz
başka ömürlere dahil olduktan sonra
yüreklerde tertemiz bir sevgi kalmaz
sadakatin rengi
bir daha beyaz görünmez
seven uzaklaşmaz seven uzakta durmaz
seven uzaklaşmaz bu mümkün değil
hayatın değerini o kadar çok bilir ki
seven koparır alır sevdiğini